6 Ekim 2020 Salı

Stockholm Sendromunun gerçek örnekleri var mı?


25 yaşındaki Mary McElroy, dört adam tarafından kaçırıldığı sırada banyo yapıyordu.

Adamlar eve bir pompalı tüfekle girdiler ve Mary'yi eski bir çiftlik evine götürüp bodrumdaki bir duvara zincirlemeden önce giyinmesini beklediler.

Babası zengin bir adamdı - fidye parası için bir altın madeniydi! Erkekler, Mary'nin serbest bırakılması için 30.000 dolar ödedi. Zarar görmeden ayrıldı.

Adamlardan üçü bir ay sonra yakalandı ve mahkemeye gönderildi. Ancak Mary, 29 saat boyunca duyarlılıkta ona iyi bakıldığını söyledi. Görünüşe göre adamlardan biri ona çiçek vermiş.


Suçluluk duygusuyla doluydu ve alenen kaçıranlara sempati duyuyordu, öyle ki cezanın tersine çevrilmesini istedi!

Mary onu esir alan iki kişiyle arkadaş kaldı, onları hapishanede ziyaret etti ve onlara hediyeler getirdi.

Ancak bu iyi bitmedi. Duruşma sırasında Mary birçok arıza yaşadı. Zihinsel durumu çöktü. İntihar etti ve bir not bıraktı:

"Kaçıran dört kişi, muhtemelen beni aptal olarak görmeyen dünyadaki dört kişidir."


'Stockholm' terimi, başlangıçta Stockholm'de 1973'te bir banka soygunu sırasında rehin alınan insanlarda gözlemlenen bir dizi psikolojik özelliği tanımlar.

Olan şu ki, esaret altındaki bir kişi saldırganlarıyla bir bağ geliştirebilir. Duygular, empatiden, romantik ilgi yanılsamasına ve yasaya karşı öfkeye kadar değişebilir.

Kurtarılan kurbanlar trans benzeri bir durumda olarak tanımlanıyor. Doğru ve yanlış kavramları karışır. Eğer yakalayan kişi mağdura zarar vermezse, mağdur onu hayatta tuttuğu için şükran duyabilir.

Sendromun nasıl geliştiğine dair olası bir açıklama, ilk başta mağdurun tehdit altında olabileceğidir; böylece korku yaratır. Mağdur, hayatta kalabilmek için onu esir alanların tepkilerini anlamaları ve itaatkar olmaları gerektiğini öğrenir.

Bu onların güvenlik ağı, savunma mekanizmaları olur. 

Oldukça iyi bilinen bir psikolojik durum olmasına rağmen, Stockholm Sendromunun gerçekliği sorgulandı. Senin düşüncen nedir?

NEXT ARTICLE Next Post
PREVIOUS ARTICLE Previous Post
NEXT ARTICLE Next Post
PREVIOUS ARTICLE Previous Post
 

Hayat bir döngüdür, Bu bir çıkrık, Hayat bir yolculuktur, Hangi bir başlangıçtan hemen sonra biter ...