Herkes bir tür endişe yaşar. Anksiyete, "tipik olarak belirsiz bir sonucu olan bir şey hakkında endişe, sinirlilik veya rahatsızlık hissi" olarak tanımlanır. Bu tanımın son iki kelimesi kaygının neden her yerde olduğunu açıklamaktadır. Her gün yaptığınız hemen hemen her şeyin belirsiz bir sonucu vardır. Tüm insanlar çok iyi bildiği gibi, en karmaşık, düşünülmüş planlar bile beklenmedik sonuçlar doğurabilir. Endişeli duygunun kökü bu belirsizliktir.
Kaygı duygularının insan deneyiminin ortak bir bileşeni olduğunu kabul etmek onları hafifletmeye yardımcı olabilir. Ayrıca, belirsizliğin sadece endişeli duyguların değil, yaşamın da kökü olduğunu kabul etmek gerekir. Belirsizlik olmadan hayat ne olurdu? Harekete geçmeden önce eylemlerinizin sonucunun ne olacağını gerçekten bilip bilmediğinizi düşünün. Tamamen anlamını yıpratır.
Alan Watts, “Kitap” adlı çalışmasında “..güvenli bir şekilde gelecek biliniyor, daha az sürpriz ve yaşamak için daha az eğlence” diyor. Komik değil mi? Türümüzün en tatsız bulduğu duyumlardan biri aslında hayatımıza anlam veren şeyden kaynaklanmaktadır. Bu açıdan yaklaşıldığında, belirsizlik duygularını kucaklamak daha kolaydır ve kaygının bireyin ezici sorumluluğuna güçlü bir tepki olarak tanımasına izin verir. Bu tanıma, kaygı duygularını en aza indirmenize ve hayatınızın kontrolünü ele geçirmenize izin verebilir.
YAZAR
-
Tufan BAYRAM, Hakan ALLEN
-